Çocuğunuz ilk adımlarını sıralaması ile ilk ayakkabı ihtiyacı başlıyor. Bugüne değin ayaklarını sarmak, sıcak tutmak amacına yönelik patiklerin yerini artık gerçek ayakkabılara bırakma zamanı gelmiş oluyor.
Peki doğru ayakkabı nasıl seçilmeli? Bu sorunun yanıtını Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Gökçe veriyor.
Bebeğin ilk adımlarıyla beraber anne ve babalar ona güzel bir ayakkabı almak isterler. Ancak ayakkabının şık olmasından da öte sağlıklı olmasına dikkat etmek gerekiyor. Üstelik bebek yürümeye başlar başlamaz hemen ayakkabı içine hapsedilmesine de gerek yok. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Gökçe “Minik ayakların kum, halı gibi yumuşak yerlere yalınayak temas etmesinde bir sakınca yoktur. Hatta yeri hissetmesi için önerilir. Basılan zeminin ısısı, temizliği ve yüzey düzgünlüğü dikkat edilmesi gereken noktalardır. Koruyucu olarak ayakkabı bu anlamda çok önem taşır.” diyor.
Nasıl Bir Ayakkabı?
Her ne kadar evin içinde bebeğin çıplak ayakla yürümesi önerilse de dışarıya çıktığında ona bir ayakkabı giydirmek şart. Peki bir bebek ayakkabısında olması gereken özellikler neler? Yrd. Doç. Dr. Alper Gökçe bu özellikleri şöyle sıralıyor:
• Bebek ayakkabısı yumuşak ve esnek olmalı, bebeğin dengesini kurabilmesine izin vermelidir.
• Topuk kaymayacak tarzda olmalı yük vermeye ve gerilmeye dayanıklı olmalı, yüksek topuklu ayakkabılarla düşebileceği için kaçınılmalıdır.
• Yüksek bilek desteği olan ayakkabılar (bot) genelde gerekli değildirler; ama ille de kullanılacak ise de ayağın ve bileğin bebek tarafından hareket ettirilebildiğinden emin olunmalıdır.
• Ayakkabı ayağı sıkmamalı hava alarak ayağın serin, rahat, koku yapmayan, kuru ortamda kalmasına izin vermelidir.
• Tahriş etmeyen, alerji yapmayan ayakkabılar tercih edilmelidir.
Bu Noktaları Atlamayın!
Ayakkabı alırken ve aldıktan sonra da dikkat edilmesi gereken noktalar var. Yrd. Doç. Dr. Alper Gökçe, konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Ayakları ayakkabıya sokmak için zorlayıcı manevralardan kaçınılmalı, ayakkabıya alışma, vurma devresi şeklindeki bir dönemden geçildiği doğru değildir. Ayakkabı alırken denenmeli, bir kaç adım attırılarak konforlu olup olmadığı yüz ifadelerinden takip edilmelidir. Ayakkabıdan çıktıktan sonra ayaklar kontrol edilmeli, kızarıklık, ayakkabıya bağlı bası, iz ve şekillerinin olup olmadığı bakılmalıdır. Topuk arkasında bir küçük bir çekecek girecek kadar mesafe kalmalı, ön ayağın da ayakkabı içinde sıkışmadığı dışarIdan elle hissedilmelidir.
Yürürken bebeğin ayakkabının içinde ayağının kayıp kaymadığına dikkat edilmelidir. Kalın sağlam kösele ayakkabılardan ziyade ayağa ve ayağın hareketliliğine destek verecek ayakkabı alternatifleri üzerinde durulmalıdır. Ayakkabıların zor takılan ve çıkarılan toka kemer ile bağlanması yerine velkro bandajla ile giydirilmesi ve mükerrer şekilde yapılması çocuğa ayakkabılarını kendisi de giyebilmesini öğrenmesi açısından daha kolay bir uygulamadır.
Çocuklarında erişkinler gibi ayakkabıları, eğer hazır alınıyorsa öncesinde denemeleri gerektiğinden yorgun düşmemiş, yürümeye istekli bebeklerle alışverişe çıkılmasında fayda vardır. Pek dışarıdan fark edilmiyor olsa da bebeklerin de ayaklarında akşama doğru şişmeler olabilir. Bu durumda yanlış boyutta ayakkabı alınmasına neden olur. Her ay ayakkabılar ebeveyn tarafından kontrol edilmeli aşınma payları ve ayağı sıkıp sıkmadıklarına bakılmalıdır. Her bebeğin kilo alma ve büyüme hızı farklı olduğu için bu konuda net bir tavsiye bulunmamaktadır. Büyüyeceği öngörüsü ile büyük ayakkabı almak önerilmemektedir.”