Çocuklar dış dünyada ve çevrelerinde olup bitenlere karşı besledikleri duygu ve düşüncelerini resimlerine doğrudan yansıtır.
Onlar için yalın ve etkili bir anlatım aracını oluşturan resimler, psikolojik değerlendirmeler için de önemli bir veri oluşturur. Aynı zamanda resim analizi ile bilişsel, gelişimsel ve duygusal süreçler hakkında bir çocukla konuşarak edinilebilecek bilgilerden çok daha net bilgiler alabilmek mümkündür. Bu nedenle psikolojik değerlendirmeler esnasında resim analizlerine yer verilmeli, ebeveynler tarafından da çocuk resimleri hakkında temel bilgiler edinilerek normal dışı figürler ve temalara rastlandığında uzmanlara danışılmalıdır.
Çocuk Resimleri Neden Önemlidir?
Resim etkinliği çocuklar için sözsüz bir dil niteliğindedir. Gelişimsel olarak henüz sözlü becerilerde yeterli yetkinliğe ulaşamamış olan çocuklar için resim yoluyla duygu ve düşüncelerin dışa dökülmesi çok daha kolay bir yoldur. Çocuklar için bir etkinlikten daha fazlası olan resimler hem düşünme şeklini hem de düşüncelerin içeriğini yansıtır. Yaşın küçük olmasının haricinde kişisel özellikleri bakımından sözlü iletişim kurmakta güçlük çeken çocuklarda da resim analizleri ile iç dünyanın belirli ölçüde tanınabilmesi mümkündür. Çocuklar kendilerince düzenlemeye çalıştıkları karmaşık dünyalarını açıklama biçimi olarak resim yapmayı tercih ederler. Bu resimler aynı zamanda zihinsel gelişimin göstergelerini de içerir. Yapılan çizimler genellikle bir şeyin çocuk dünyasındaki temsil edilme yolu olsa da bazı durumlarda herhangi bir temsil niteliği veya amacı bulunmayan desenlerin ya da karalamaların da söz konusu olabileceği bilinmelidir. Resimlerde çocukların diğer çocuklarla ya da çevrelerindeki yetişkinlerle olan problemlerine ve bu sorunları çözme biçimlerine dair ipuçlarına rastlamak mümkündür. Aynı zamanda eğlenceli ve ilgi çekici bir aktivite olması nedeniyle resim yapmak çocukların merak duyduğu, tekrar tekrar yapmak istediği bir davranıştır. Dolayısıyla ortaya çıkan çok sayıda çizimin bir arada değerlendirilmesi ile tekrarlanan öğelerin tespit edilebilmesi mümkün olur ve resim analizindeki güvenilirlik önemli ölçüde artar. Tüm bu nedenlerle çocuk resimleri, çocukları tanımak ve psikolojik analiz yapmak için oldukça değerli kaynaklardır ve psikiyatride önemli bir teşhis aracını oluşturur.
Çocuk Resimlerinin Analizi, Renkler ve Figürler
Çocuk resimlerinin analizinde çizgilerden boyutlara, şekillerden renklere kadar çok sayıda belirteçten yararlanmak mümkündür. Bunların çocuğun yaşına ve ruh sağlığı durumuna göre değerlendirilmesi, doğru bir analizin yapılabilmesi açısından çok önemlidir. Bu nedenle çocuk resimlerinin analizi, mutlaka bu alanda eğitim almış uzman kişiler tarafından gerçekleştirilmelidir. 1-4 yaş arası çocuklarda yapılan çizimler genellikle basit karalamalar şeklindedir. Bunlar çoğu zaman rastgele ve oyun amaçlı çizimlerdir olup çizgiler ile renkleri içerir. 4-7 yaş arası çocuklar resim analizinde şema öncesi dönem grubuna girer. Bu çocuklara bir insan çiz denildiğinde genellikle yuvarlak bir kafa ile ayaklardan oluşan basit insan figürünü oluştururlar. Dört yaş civarlarında çöp adam olarak tabir edilen başı, kolları, bacakları bulunan figürü çizebilmeye başlarlar. Yaşın ilerlemesi ile birlikte çocuğun hayal dünyası ve el becerilerindeki gelişme resimlere de yansır. Örneğin bir ev çizen çocuk bunu farklı şekillerde çizebilmeye başlayacaktır.
Altı yaş itibariyle çocuğun yaptığı çizimler bir konu içermeye başlar. Yaptığı resmi bir konunun çerçevesinde çizen çocuk, resmini sözel olarak da anlatabilir. Bu aşamadan sonra resmin büyüklüğü, kullanılan abartılı büyüklükte veya çok küçük çizimler, ağırlıkla kullanılan renkler gibi belirli faktörler, çocuğun iç dünyasına dair önemli ipuçları verir. Abartılı derecede büyük olarak çizilmiş resimler genellikle saldırgan ve kendini kontrol etme başarısı zayıf olan çocuklar tarafından resmedilir. Aynı zamanda hiperaktif çocuklarda da sayfanın tamamının kontrolsüz bir şekilde kullanımına rastlanır. Birkaç santimetre gibi küçük boyutlardaki çizimler çoğu zaman ürkek, çekingen ve benlik saygısı düşük olan çocuklarda görülür. Onlar için güvensizlik duygusu küçük boyutlar ile simgelenir. Ancak nadir olarak bazı benlik saygısı düşük olan çocuklar daha güçlü olma isteklerini dile getirirken abartılı büyüklükte resimler çizebilir ve aynı şekilde saldırgan çocuklarda da düşük öz saygıya bağlı olarak küçük boyutlu resimlere rastlanabilir. Doğru bir yorumlamanın yapılabilmesi için sözlü değerlendirmelerin bunlarla bir arada değerlendirilmesi fayda sağlar.
Çocuğun çizdiği resimlerde bir insan figüründe abartılı büyüklükte beden parçalarına rastlanması, bazı bölgelerde aşırı ayrıntıya yer verilmiş ya da çeşitli kısımlarda kalın çizgilerin kullanılmış olması gibi durumlar, söz konusu farklılıkların bulunduğu bölgeler de göz önünde bulundurularak çocuğun iç dünyasının yorumlanmasında kullanılabilir. Bunun yanında renkler de resmin yorumlanmasında önemli araçlardır. Örneğin mutlu hisler genellikle sarı tonlarla, üzüntü hisleri kahverengi ile, öfkeli ve saldırgan tavırlar kırmızı ile, uyumluluk ve sevecenlik duyguları pembe, turuncu, sarı gibi renklerle, baskı ve zorlanma duyguları ise siyah, mavi, yeşil gibi soğuk tonlarla temsil edilir. Ancak çocukların sevdikleri renkleri duygulardan bağımsız olarak resimlerinde yoğun olarak kullandığı bilinmelidir. Çocuğun kişisel zevkleri nedeniyle bazı renkleri tercih ediyor olması da mümkün olduğundan bu renk kullanımlarının herhangi bir olumlu ya da olumsuz anlam niteliğinde değerlendirilmesi doğru olmayacaktır.
Çocuk Resimlerinde Aile Olgusu ve Sosyal İlişkiler
Aile resimlerinin çocukların kişiliklerine ve iç dünyalarında yaşadıkları sorunlara yönelik önemli belirteçler içerdiği 1930’lu yıllardan bu yana bilinen bir gerçektir. Bu resimlerde genellikle anne, baba ve kardeşlere karşı hissedilen duygular ile ailede bulunan kişiler arasındaki ilişkiler sıklıkla yansıtılır. Çocuk psikolojisini anlamada çok büyük bir yeri olan aile ortamına ilişkin duygu ve düşünceleri içermesi nedeniyle bu resimlerde yer alan semboller, çizgiler ve renklerin analizi son dönemde çok daha fazla yaygınlaşmıştır. Aile resimlerinin birden fazla insan figürünü içermesi nedeniyle figürler arasındaki farklılıklar, kişilere duyulan hisleri anlamada etkili bir biçimde kullanılabilir. Çocuklar aile bireylerini farklı boyutlarda ve farklı yerlerde çizebilir, bu bireylerin arasına fiziksel engeller koyabilir. Özellikle resimdeki bireyleri bir yere hapsetme, kendini bu kişiden uzak bir yere konumlandırma gibi eğilimler çocukta korunma ve kaçış duygularının resmedildiği anlamına gelebilir.
Çocuk kendini aileden farklı ve soyutlanmış, kardeşlerinden daha az değer görmüş hissediyorsa resimde kendisini aileden uzak bir köşeye yerleştirebilir. Aileleriyle uyumlu ve mutlu olan çocuklarda ise aile resimlerinde anne, baba ve kardeşlerin yakın, eşit ve detaylı bir şekilde çizildiği görülür. Çocuğun kendisine çok yakın hissettiği aile dışı bir birey, aile resmine dahil edilmiş olabilir. Ek olarak ailevi sorunlar yaşayan çocuklar aile resmi çizmeye karşı direnç gösterebilir. Tüm bunların haricinde aile resminde bireylerin soldan sağa sıralanışından, bireyler arası mesafelere, bireylerin birbirine doğru bakıp bakmamasına ve resimdeki yağmur, güneş gibi sembollere kadar çocuk resmi analizinde kullanılabilen pek çok öğe mevcuttur. Bunların uzman psikoterapistler tarafından farklı resimler arasında karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi ile çocuğun psikolojik açıdan etkili bir şekilde değerlendirilmesi mümkündür. Elde edilen bilgilerin sözlü iletişim yoluyla çocuktan edinilen bilgiler ile bir araya getirilmesi, psikolojik değerlendirmenin etkinliğini artırırken sorunlara karşı çözüm yollarının da daha planlı bir şekilde belirlenebilmesine imkan tanıyacaktır.