Birçok çocuk ve erişkinde meydana gelen aşırı çekingenlik nedir? Sebepleri ve sonuçları hakkında sizlere detaylı bilgiler sunacağız. Bazı çocuklarda doğduktan sonra bu durum meydana gelirken yaşamla beraber çekingenlik ve utangaçlık söz konusu olabiliyor. Aşırı çekingen olan çocuklar topum içinde konuşmada, sorumluluk almada, iş yapmada oldukça zorlanırlar. Bu durumlarda olan çocuklar kendi yapmaları gereken işlerde zorda kaldıklarında ebeveynlerinden yerine getirmelerini isterler.
Çocuklarda Sosyal Fobinin Nedenleri
Çocuklarda meydana gelen içine kapanma, utangaçlık, çekingenlik durumları aile ortamında başlayarak okul ortamında devam edebiliyor. Çocuğun okulda ve dışarıda arkadaşlarıyla olan ilişkileri ailedeki ilişkiler kadar önem taşıyor. Öğretmenlerin ve okul arkadaşlarının tavrı çocuğun içine kapanmasına neden olabilir.
Ayrıca çocuğun okulda bulunan arkadaşların onula alay etmesi veya aşağılamasından dolayı da çocuk içine kapanabiliyor. Bu tür durumlarda aileler de bilinçli bir şekilde aile, öğretmen ve psikolog beraberinde bir çalışma yürütmeleri gerekir. Bu şekilde çocukla iyi bir şekilde çalışarak çekingenliğin nedenlerini öğrenilebilir.
Çocuklarda meydana gelen bu sosyal fobinin nedenleri şunlardan kaynaklanıyor;
- Genetik faktörler,
- Çevresel faktörler,
Yukarıda yer alan faktörlerden dolayı çocuk ve erişkinlerde aşırı çekingenlik durumları söz konusu olabiliyor. Özellikle çocuklarda meydana gelen bu tür durumlarda uzmanların hem aile hem de çocukla çok iyi çalışma ortamı oluşturması gerekir.
Genetik Faktörler
Kişilerde meydana gelen kaygı problemlerin genetik kaynaklı olduğu belirtiliyor. Sosyal kaygı yaşayan kişilerin aynı zamanda ailelerin de bu durumla karşı karşıya kaldığı görülüyor. Ancak aileler bu konularda bilinçli olması halinde bu fobiler ve rahatsızlıklar kısa bir süre içinde giderilebilir. Ancak ailelerin bu durumun farkında olmaması çocuğun ilerde çekingenlik durumu daha çok artabilir.
Bu tip durumları yaşayan çocuklar ebeveynlerin olumsuz hareketlerinden etkilenerek kaygılı bir yapıya sahip birey olur. Ailelerde kaygı problemleri olan çocukların sorunların çözülmesi için aynı zamanda çevresel faktörler ve bu faktörlerin etkileri üzerinde durulması gerekir.
Çevresel Faktörler
Çocuklarda bulunan sosyal kaygılar çevresel faktörlerden dolayı daha çok gelişebilir. Konuşma bozukluğu, kötüye kullanma, ihmal edilme, endişeli ve kaygılı kişiler tarafından yetiştirme gibi durumları çevresel faktörler olarak değerlendirebiliriz. Ancak bazen çevresel faktörler söz konusu olmazken bile ebeveynlerde bulunan kaygılardan dolayı çocuklarda çekingenlik meydana gelebilir.
Herhangi bir genetik durum söz konusu değilken çocukların aileleri tarafından ihmal edilmesi veya istismara uğramasından dolayı kaygı durumun ortaya çıkması muhtemeldir. Çocuklarda sosyal fobinin anlaşılması için bazı belirtilere dikkat edilebilir. Sosyal fobinin başlangıcı genel olarak ergenlik döneminde başladığı ileri sürülüyor.
Anca ergenlik döneminde önce de bu durumların yaşanması söz konusu olabilir. Bu tür durumlarla karşılaşan çocuklar ortamın korkusundan dolayı aşır derecede utangaç duyabiliyor. Çocuklar kimseyle daha fazla konuşmama eğilimi gösterir. Bu kaygıları yaşayan çocuklar ilgi odağı olmak, ön planda tutmak ve başkalarının ilgisini çekmek istemezler. Okulda konuşmak, tahtaya kalmak, sorumluluk alma ve hırslı davranmada bulunmazlar.
Utangaçlık Endişeleri Nasıl Giderilir?
Sosyal kaygı taşıyan kişilerin tedavisi için sosyal davranışlar ve sosyal durumlar hakkında uygun becerileri aşılamak gerekir. Sosyal fobisi olan çocuklar kendisini bu hale getiren durumları farklı bir şekilde tanımladıkları görülüyor. Ancak pozitif ortamlarda yer alan çocuklar daha az kaygı yaşamışlar.
Bundan dolayı çocukların düşünceleri üzerinde negatif olan durumların giderilmesi, güven ve saygını yükselmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerekir. Çocuklarda meydana gelen bu sorunların çözümünde etkili olmak için aileler ile iyi bir çalışma yapılması gerekir. Sosyal kaygılarının yaşandığı aile, okul ve misafirlik gibi ortamlarda kaygı neden olan hususlar söz konusu olabiliyor.
Kültürün Etkisi
İnsanın utangaç olmasında çevresel faktörler kadar aynı zamanda içe dönük mutluluklar içinde kültürün etkili olduğu belirtiliyor. Kişiler doğduğu andan itibaren biyolojik gereksinimlerin ihtiyaçları kadar kültürel ihtiyaçların da karşılanması gerekir. Çünkü bulunduğu kültürden bağımsız olarak düşünülemez. Kişiler benliğini tamamlarken içinden bulunduğu kültürden etkilenir.
Kültürel faktörler kişilik üzerinde etkili olup toplumda nasıl bir uyum göstermesine yol gösterir. Kültürden kültüre insanların yaşayış ve bakımları değişebiliyor. Kültür seviyeleri düşük olan toplumlarda yaşayan çocuklar kendilerini geliştirmediği gibi kapasitelerini de kullanamazlar. Kendilerini ifade etmede yetersiz olduklarını inanarak kariyer anlamında iyi bir yere gelemezler.
İş boyunca fazla kimseyle ilişki kurmayarak işten ayrılıncaya kadar bu şekilde devam ederler. İşe girdikleri pozisyonlarda yıllarca aynı konumda yer alıp kariyerlerinde ilerlemek için gerek ilişkileri de kurmazlar. Yoğun korkular nedeniyle adım atmakta ve girişimde bulunmak istemezler. Aşırı çekingen olanlar kendilerini yetersiz ve aciz olarak görürler. Kariyer fikirleri genellikle korkutucu düşüncelerle doludur.
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Aşırı utangaçlık, reddedilme ve yetmeme gibi durumlarda kişilerde çekingenlik bozukluğu meydana gelebiliyor. Bu tür durumlarda olan insanlar toplum içinde bir şey yapmaktan korkarlar. Güven eksikliği ve yetersizlik nedenlerinden dolayı arkadaş sayıları da oldukça azdır. Başarısız olmak ve reddedilme durumlarıyla karşılaşmamak için fazla arkadaş edinmezler. Aynı zamanda iş konusunda yüksek makamları red ederek daha alt kademelerde çalışmayı kabul ederler.
Çekingen kişilik özelliği bozukluğu yaşayanların bazı özellikleri bulunuyor. Pasif ve edilgen durumları oldukça yüksek olup arkadaşlık durumlarında da bu tutumları sergilerler. İsteklerini ifade ederken daha çok çekingen tavır içinde bulunurlar. Olumsuz tepki alacakları için kendilerine yapılanlara karşı karşılık vermede çekingen oluyorlar. Bu durumları yaşayan kişiler arkadaşlarına aşırı bağlı olup onları kaybetmek istemezler.