3 Yaşındaki Çocuğun Beslenmesi
3 yaşındaki çocuğun yemek seçimleri günden güne değişebilir, bir gün bir yemeği severek yiyorken başka bir gün onu yemeyi reddedebilir, önemli olan yemek masasında ona çeşitli sağlıklı yemekler sunuyor olmanız ve hangilerini ne kadar yiyeceğini kendi seçiyor olmasıdır. Tanıdık ve sevdiği yemeklerin yanında, arada sırada onu sadece küçük bir parça yeni bir yemekten tatması için destekleyin ama onu zorlamamanız önemli, ve bu yeni tattığı yemekten hemen 1 porsiyon yemesini beklemeyin. Çocuğun her öğün protein, tahıl ve sebze grubundan yemekler yiyor olması sağlığı için önemlidir. Ara öğünlerde çikolata ve şekerli gıdalar yerine meyve tüketmesi de sağlıklı olacaktır.
3 Yaşındaki Çocuğun Zeka Gelişimi
3 yaşındaki çocuğun dil yetisi biraz daha gelişmiş olduğu için bu dönemde size birçok soru sormaya başlar, şu sıra “Yapraklar niye dökülür?” veya “Deniz neden mavi?” gibi öğrenmeye yönelik sorular duymanız muhtemeldir. “Benzer” ve “farklı” kavramlarını anlarlar, nesnelerin büyüklüklerini, şekillerini, renklerini karşılaştırıp ayırabilmeye başlarlar. Hayal güçleri büyük yükselişe geçtiği için artık taklit oyunlarını daha yaratıcı şekilde oynadıklarını gözlemleyebilirsiniz, aynı şekilde, gelişen hayal güçleri dolayısıyla eskiden var olmayan korkular geliştirebilirler, örneğin evin içinde saklanan bir canavar olduğuna inanmak gibi. Anlattığınız hikayelerin bazı kısımlarını hatırlarlar. Zaman kavramını daha iyi algılamaya başlarlar: Sabah, öğlen, akşam. Saymayı biraz biraz öğrenmeye başlayabilirler: Örneğin, oyuncak küplerini 1,2,3 diyerek üst üste koymayı öğretebilirsiniz, sayılan şeyi görsel olarak görmedikçe akıllarından bir şey sayma becerisine henüz sahip değillerdir. Yaşına uygun olan puzzle ları yapabilirler, kendi yaşının ilerisinde olan oyun ve oyuncakları almaktan kaçının (Üst seviye legolar gibi), çocuğun sürekli olarak kabileyetinin üstünde bir şeye maruz kalması psikolojisini negatif şekilde etkileyecektir, kendi yaşının legoları veya kendi yaşına uygun diğer oyunlar gelişimi için çok daha faydalı olacaktır.
3 Yaşındaki Çocuğa Nasıl Davranılmalı?
3 yaşındaki çocuk bazı şeyleri kendi kendine yapmayı öğrenmiş olsa da henüz her şeyi yapabilecek fiziksel kabileyeti yoktur; Aynı şekilde, daha fazla sözcük biliyor hatta bazı cümleler kurabiliyor olsa bile henüz tüm duygu ve düşüncelerini sözel olarak ifade etme becerisine sahip değildir, bu nedenlerden dolayı bir şeyleri istediği gibi yapamayınca veya kendini anlatamayınca bazı öfke patlamaları yaşayabilir çünkü fiziksel ve sözel sınırlılığı onda öfke yaratmaktadır. Bazı ihtiyaçlarını (Sıkılmak, yorgunluk, açlık vs.) sözel olarak ifade etmeyi bilmediğinden de bağırarak, ağlayarak ya da yere yatarak bu ihtiyacını belli etmeye ve sizin anlamanızı sağlamaya çalışabilir. Bu bilgilerin farkında olmak ve bu yaştaki çocuk için bunun normal olduğunu bilmek çocuğa karşı olan tutumunuzda büyük önem taşır. Öfke ve ağlama krizlerinin daha az yaşanması için çocuğunuza kızmak yerine çocuğun duygu ve düşüncelerini daha sözel ve işlevsel biçimde ifade edebilmesi için ona çeşitli duygu aktiviteleri ile duyguları anlamayı ve onları birbirinden ayırmayı öğretebilirsiniz, çocuğunuz duygularını tanıdıktan sonra da onunla duyguları sözel olarak ifade etmeye yönelik çalışmalar yapabilirsiniz. Aynı şekilde ince motor ve kaba motor aktiviteleri çocuğunuzun fiziksel gelişimi için destekleyici olacaktır.
Onaylamadığınız davranışlar için çocuğun o anki duygusunu kabul ederek yapıcı şekilde sınırlar koyun sonrasında ise ona bir alternatif verin, örneğin, “Evet şu an kızgın olduğunu anlıyorum ama evdeki eşyalar etrafa fırlatmak için değil, onun yerine oyuncaklarını bir kutuya atabilirsin.” diyebilirsiniz. Bu şekilde çocuk duygusunun anlaşıldığını ve kendisinin kabul edildiğini, yalnızca yaptığı davranışın doğru olmadığını anlamış olur. Eğer çocuğa sınırlamalar getirirken, davranışıyla birlikte öz benliğini de onaylamadığınız mesajını verirseniz çocuğun hem özsaygısı zedelenir hem de çocuk inadına o davranışı devam ettirebilir yani onaylamadığınız bir davranış gözlemlediğinizde: “Sen çok kötü bir çocuksun.” diyerek özbenliğine saldırıda bulunmak yerine çocuğun duygusunu onaylayın, davranış konusunda sınırı belirtin ve ona daha işlevsel bir alternatif verin, bu tekniği sakince uygulamanız da büyük önem taşımaktadır. Bu teknikle koyduğunuz sınırlamalarda tutarlı olmanız da önemlidir, sınırlama getirdiğiniz şeye daha sonradan izin vermek çocukta dengesizlik yaratacaktır. Koyduğunuz sınırlar veya açıklamasını yaparak vermediğiniz izinler durumunda çocuk ağlayıp dövünürse, istediği şeyi ona vermeyin, kararınızda tutarlı olun, ağlayıp dövündüğü zaman kararlılığınızı bozduğunuz durumda çocuk istediğini elde etmek için hep bu yola başvurur.