2 Yaş Çocuk Gelişimi ve Merak Ettikleriniz

2 yaşına gelmiş olan çocukların kendi başına yapabileceklerinin sayısı önceki aylardan çok daha fazladır. Bu dönemdeki çocuklarda bağımsızlık ihtiyacının olduğu görülür. Anne ve babaya karşı gelme, öfke krizleri, ağlamalar ve inatlaşmalar sıklıkla görülen durumlardır.

2 Yaş Çocuk Gelişimi Boy Kilo

Her çocuğun fiziksel gelişimi birbirinden farklıdır fakat boy ve kilo olarak ortalama değerler verilebilir. 2 yaşındaki kız çocuklar ortalama 93.5 cm boyunda ve 15.15 kg ağırlığındayken erkek çocuklar yaklaşık 95.5 cm boyunda ve 16.05 kg ağırlığındadır.

2 Yaş Motor Gelişimi

Fiziksel gelişim açısından değerlendirildiğinde kaba motor becerilerinin önceki aylardan ileride olduğu görülür. Koşabilir, 3 tekerliği olan bir bisiklete binebilir, tutunduğunda tek ayağının üzerinde durabilir, ayağıyla topa vurabilir, mobilyaların üzerlerine çıkabilir, merdivenlerden az yardımla inip çıkabilir, parmak uçlarında durabilir ve 2 ayağının üzerinde zıplayabilir. Kaba motor becerileri gibi ince motor becerileri de gelişmeye devam etmektedir. 4 küpü üst üste koyup kule yapabilir, bir elini kullanmaya daha yatkın olabilir, çatal ve kaşığı önceki aylardan daha düzgün kullanabilir ve kalemle karalamalar yapabilir.

2 Yaş Çocuk Beslenmesi

Dünya Sağlık Örgütü bebeklerin anne sütüyle 2 yıl veya daha uzun bir süre emzirilmesini önermektedir. 2 yaşını doldurmuş olan bebeklerin bazıları anne sütü almak istemezken bazıları da devam etmek isteyebilir. Bu dönemden sonra çocukların anne sütünü alıp almama kararına güvenmek gerekmektedir. Emzirilmeye ihtiyacı olmayan bebeklerin memeyi istemediği ittirmesinden veya konuşarak belli etmesinden anlaşılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken konu, çocuğun gerçekten anne sütüne ihtiyacının olup olmadığıyla anne memesini sakinleşmek için kullanıp kullanmadığıdır. Emmeyi sakinleşmek için çocuklara sunmamak gerekir. Bu şekilde sunulduğu takdirde çocukların öz regülasyonunu sağlamaları için başka alternatifler geliştirmesi engellenmiş olunur. Çocuk her baş etmekte zorlandığı duygu veya durumla karşılaştığında emerek duygusal olarak regüle olmaya çalışır. Çocuk eğer emmeyi sakinleşmek için kullanmıyorsa ve anne sütüne ihtiyacı olduğu için istiyorsa anne sütüne devam edilebilir. 6 aydan sonra bebeklerin ek gıdaya geçmesi tavsiye edilir.

2 yaşına gelmiş olan birçok çocuğun zamanla anne sütünü azalttığı ve ek gıdayı arttırdığı görülür.

Ek gıdaya geçilen zamandan itibaren dikkatli olunması gereken bazı noktalara bu dönemde de özen gösterilmelidir. Yemek vakitlerinin belirli düzenler içerisinde ve mümkünse ailecek olması önemlidir. Dik bir şekilde mama sandalyesinde oturması ve kendisine ait hoşuna giden çukur tabağının, çatalının ve kaşığının olması bağımsızlık duygusunu pekiştirirken özgüven kazanmasına yardımcı olabilir. Onun kendi yemeğini yeme hızı kabul edilmeli ve zorla yiyecekler ağzına verilmemelidir. Bu şekilde kendi iştahının kontrolünü sağlayabilir ve bedenine dikkat vermeyi öğrenebilir.

Yiyeceklerin çeşitliliğini sırasıyla arttırmak sevdiği ve sevmediği yiyeceklerin anlaşılmasını kolaylaştırabilir. Yemek yerken bir yetişkin tarafından gözetim altında olmasına dikkat edilmelidir. Yutma tehlikesi olan veya sağlığa zararlı olan besinler verilmemelidir. Fındık, badem, kılçıklı balık, şeker, kahve, asitli içecekler ve hazır meyve suyu gibi besinlerin verilmemesi gerekir. Yiyebileceği boyutlara getirilmiş ve yiyebileceği yumuşak dokuda olan besinler verilebilir. Sığır eti, avokado, havuç, patates, somon ve sebze yemekleri bu şekilde dikkat edildiğinde verilebilecek yemeklere örnek olarak gösterilebilir. Alerji oluşturabilecek besinlere dikkat edilmesi gerekmektedir. Çilek, kivi, yumurta ve domates gibi bazı besinler alerji oluşturabilir. Bu nedenle alerjik reaksiyon ihtimaline karşı, özellikle aileden birisinin bir gıdaya alerjisi olduğu bilindiğinde, bir doktordan yardım alınmalıdır. Aynı şekilde çocuğun günlük alması gereken besin ihtiyacının düzenlenmesi için uzmana başvurulması ailelere beslenme düzenini oturttururken yardımcı olur. Çocukların ikinci yılında da yaklaşık olarak birinci yılındaki kadar besin ihtiyaçları vardır fakat gelişimleri ilk yıla göre daha yavaştır. Bu nedenle bazı aileler gelişim açısından kaygılanabilir fakat bu durumda da beslenme konusunda çocuğun kendisine ve doktoruna güvenmek gerekmektedir.

2 Yaşındaki Çocuğun Zeka Gelişimi İçin Ne Yapmalı?

2 yaşındaki bir çocuğun zeka gelişimine katkı sağlayacak alıştırmalara bakmadan önce onun zeka gelişimine ket vuran durumları engellemek gerekmektedir. Çocuklar televizyon, telefon ve tabletle geçirdiği zamanlarda ailesinden almaya ihtiyaç duyduğu duygulardan ve ilişkiden yoksun kalmaktadır. Çocuğun ebeveynleriyle kuracağı ilişkiye, onlardan alacağı sevgiye, şefkata ve koşulsuz kabule ihtiyacı vardır. Teknolojik aletlerle geçirdikleri bu zamanlarda bu ihtiyacını karşılamak mümkün değildir. Aksine bunlarla geçirilen zaman beyin gelişimine olumsuz etki etmektedir. Bu nedenle 2 yaşındaki çocukların televizyon, tablet veya telefonla mümkünse vakit geçirmemesi gerekmektedir. Eğer vakit geçiriyorsa da teknolojik aletlerin içeriği ve zamanı konusunda sınırlandırma getirilmelidir. Amerikan Psikoloji Derneği 2 ile 5 yaş arasındaki çocukların program içeriğinin özenle seçilmiş olması halinde günde 1 saati geçmemesi gerektiğini belirtmektedir.

Her çocuğun zeka seviyesi ve gelişimi birbirinden farklıdır.

Aileler, 2 yaşındaki çocuklarının zeka gelişimine katkı sağlamak için birçok aktivite yapabilir. Farklı dokulara temas etmesi sağlanarak birçok dokunun var olduğunu öğrenmesi sağlanabilir. Örneğin, pamuk, toprak veya taş gibi farklı dokulara sahip maddelere birlikte dokunup sonrasında bunların nasıl hissettirdiğine ve yüzeyinin nasıl olduğuna dair kısa sohbetler yapabilirsiniz. Bir torbanın içerisine farklı renklere sahip kartonları istediğiniz şekilde kestikten sonra atıp hanginize hangi rengin geleceğine dair oyunlar oynayarak renkleri öğretebilirsiniz. Farklı sesler çıkaran ksilofon gibi küçük müzik aletleriyle oynayabilirsiniz. Siz art arda 2 rakam ya da kelime söylediğinizde onun tekrar etmesini istediğiniz oyunlar üretebilirsiniz. Bu şekilde işitsel dikkatinin gelişmesine katkı sağlamış olursunuz. Blokları uygun bölgelerden geçirme oyunları oynayarak ince motor becerilerinin ve el-göz koordinasyonunun gelişmesine yardımcı olabilirsiniz. Hayvan figürlerini birlikte kategorize ederek onları gruplaştırmayı öğretebilirsiniz. Gruplara ayırırken isimlerini söyleyip nasıl ses çıkardıklarını taklit ettikten sonra ondan da yapmasını isteyebilirsiniz. Böylelikle canlılar arasında ilişki kurmayı öğrenebilir. Birkaç parçalı puzzlelar ile ince motor becerilerinin, dikkat becerilerinin ve bilişsel becerilerinin gelişimine yardımcı olabilirsiniz. Ses çıkaran puzzlelar ile oynaması aynı zamanda nesneler ve sesler arasındaki ilişkiyi de kurmasına yardımcı olabilir. 8 ile 20 parça arasındaki puzzlelar seçilebilir ancak ilk başta az parçalılardan başlanmalıdır. Çocuk onları yapabildikçe ve problem çözme becerisi geliştikçe zaman içerisinde parça sayısının fazla olduğu puzzlelar alınabilir. Seçilen puzzleların kategorilerine göre renkleri, hayvanları, nesneleri veya araçları öğretebilirsiniz. Bu şekilde bazı yönlendirici oyunlar oynanabileceği gibi yönlendirilmemiş oyunlar da oynanabilir. Yönlendirilmemiş oyunlarda, oyunu çocuğun yönlendirmesi ve sizin de o yönlendirmelere uygun şekilde oynamaya özen göstermeniz gerekmektedir. Günlük hayatın taklidi niteliğinde olan evcilik oyunları bunlara bir örnek olarak verilebilir.

2 Yaş Sendromu

Çocuklarda bazı gelişim dönemlerinde sıklıkla karşılaşılan durumlar vardır. 2 yaş civarında çocuklarda öfke krizleri görülebilir. Bazı uzmanlar bu krizler için 2 yaş sendromu deseler de bazı uzmanlar böyle bir sendromun olduğunu kabul etmemektedir. Çocukların bazılarında bu krizlerin zamanı değişiklik gösterebilir. 2 yaştan erken ya da geç görülebilir. Çocukların 2 yaşa girmesiyle birlikte yetişkinlere olan bağımlılıkları azalır ve yapabileceklerinin sayısı artar. Böylelikle bağımsızlık duygusu gelişmeye başlar. Birçok şeyi kendisi yapmak ister ve yardım teklif edilince reddeder. Bu dönemde çocuklarda öfke nöbetleri, ağlamalar, inatçı davranışlar, isyankarlıklar ve kararsızlıklar görülebilir. Bu tarz problemler çocuklarda genellikle aç ve uykulu olduklarında çıkabilmektedir. Çocukların kriz zamanları takip edilip belirlendikten sonra o anlarda daha dikkatli olunmalıdır ve ihtiyacı karşılanmalıdır. Örneğin, karnı açsa ve aç olduğunda öfkeleneceği biliniyorsa yemek ihtiyacı giderilebilir. Bazı zamanlarda ise isteklerinin yerine gelmemiş olmasından dolayı inatlaşmalar, ağlamalar, bağırmalar veya öfke krizleri yaşayabilir. Bu zamanlarda ailelerin çocuklarla istediğinin neden olmadığına dair ikna etme niyetiyle uzun konuşmalardan ve açıklamalardan kaçınması gerekir. Onun duygusunun, isteğinin veya ihtiyacını anladığınızı göstermek ve söylemek gerekir. Devamında kısa ve net bir şekilde sınır koyduktan sonra koyulan bu sınırda kararlı olmak önemlidir. Her çocuğun kendi sakinleşme yöntemiyle duygularını düzenlemesine imkan verilmelidir. Ağlama, bağırma veya öfke krizi geçtikten bir süre sonra çocuk ve ebeveyn sakinken neden böyle bir durum yaşandığı, çocuğun neler hissettiği, ebeveynin neler hissettiği ve tekrar aynı durumun yaşanmaması için neler yapılabileceği hakkında çocukla konuşabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir