Erkek çocuklarda kız çocuklara oranla 4-5 kat fazla görülen kekemelik kontrol altına alınabilir!
Kekemelik nedir?
Kelimeler, sesler ya da hecelerin tekrarlanması, konuşma sırasında duraklama veya dengesiz konuşma hızı ile karakterize bir konuşma bozukluğudur. En sık olarak 2 ila 6 yaş arasında meydana gelen tüm çocukların yaklaşık %5 ila 10’unu etkiler. Kekemelik görülen çocukların %25’inden fazlasında bu durum yetişkinliğe kadar devam etmez. Genellikle, çocuğun gelişimi ilerledikçe tamamen kaybolur. Kalıcı olabilecek durumlarda erken müdahale ile yetişkinlikte problemin devam etmesi önlenebilir.
Kekemeliğin nedenleri nelerdir?
Kemeliğin birçok olası nedeni vardır. Bu faktörlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
- Ailede kekeme öyküsü bulunması: Beynin dil ve konuşma ile ilgili bölümündeki kalıtsal bir anormallik ebeveynlerden çocuklara aktarılabilir.
- Çocukluk döneminde normal gelişim sırasında görülebilir.
- İnme ya da travma gibi nedenlerden kaynaklanan beyin yaralanmaları nörojenik kekemeliğe neden olabilir.
- Şiddetli duygusal travma psikojen kekemeye neden olabilir.
Kekemelik ne zaman ortaya çıkar?
Kekemelik her yaştan çocuk ya da yetişkinde ortaya çıkabilir. En sık 2 ile 6 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Çünkü bu yaşlar dil becerilerinin en yoğun gelişim gösterdiği dönemdir. Tüm çocukların yaklaşık %5 ila 10’unda yaşamlarının bir döneminde birkaç haftadan birkaç yıla kadar süren kekemelik sorunu görülür.
Kekemelik belirtileri nelerdir?
Kekemelikte görülebilen belirti ve bulgular şunları içerebilir:
- Bir kelime, kelime öbeği veya cümleyi başlatmada zorluk
- Bir sözcüğü veya sözcük içindeki sesleri uzatma
- Ses, hece veya kelimeyi tekrar etme
- Bazı heceler veya kelimeler için kısa sessizlik veya bir kelime içinde duraklamalar
- Bir sonraki kelimeye geçmede zorluk yaşanması
- Bazı kelimeleri söylerken yüzün veya üst gövdenin aşırı derecede gerilmesi
- Konuşma kaygısı
- Etkili iletişim kurmadaki yeteneklerde sınırlılık
Kekemeliğe konuşma güçlüğü ve bazı anormal mimikler eşlik edebilir:
- Hızlı göz kırpma
- Dudakların veya çenenin titremesi
- Yüz tikleri
- Baş hareketleri
Kekeleme kişi heyecanlandığında, yorgunken, stres durumunda veya kendini baskı altında hissettiğinde daha kötü olabilir. Kalabalık önünde konuşma veya telefon konuşması gibi durumlar bu kişiler için özellikle zor olabilir. Ancak kekemelik problemi olanların çoğu kendi başlarına konuşurken, şarkı söylerken veya bir başkasıyla aynı anda konuşurken sorunları yoktur.
Kekemelik türleri nelerdir?
Gelişimsel, nörojenik ve psikolojik olmak üzere üç farklı kekemelik türü tanımlanmıştır.
Gelişimsel Kekemelik: En sık olarak 5 yaşından küçük erkek çocuklarda görülür. Konuşma ve dil yeteneklerinin geliştirilmesi sırasında ortaya çıkar. Genellikle tedaviye gereksinim olmadan çözülür. En sık olarak görülen kekemelik türüdür. Çoğu bilim adamı ve klinisyen, gelişimsel kekemeliğin, birçok faktörün karmaşık bir etkileşiminden kaynaklandığına inanır. Son zamanlarda yapılan beyin görüntüleme çalışmalarında, normal akranlarına kıyasla kekemelik olan çocuklarda tutarlı farklılıklar olduğu gösterilmiştir.
Nörojenik Kekemelik: Beyin, sinirler veya kaslar arasındaki sinyal anormallikleri nedeniyle gelişen kekemelik türüdür. Nörojenik kekemelik felç, kafa travması veya başka tür bir beyin hasarı sonrası ortaya çıkabilir. Beyin konuşmada yer alan farklı beyin bölgelerini koordine etmekte zorlanır ve bu da net, akıcı konuşmaların üretilmesinde sorunlara yol açar.
Psikojenik Kekemelik: Bu tür kekemelik, beynin düşünmeyi ve akıl yürütmeyi yöneten kısmındaki sorunlardan kaynaklanır. Bir zamanlar, tüm kekemeliklerin duygusal travma nedeniyle ortaya çıktığı ve psikojenik olduğuna inanılıyordu. Ancak bugün psikojenik kekemeliğin nadir olarak görüldüğü anlaşılmıştır.
Kekemelik nasıl teşhis edilir?
Kekemelik genellikle, ses, konuşma ve dil bozukluğu olan bireyleri test etmek ve tedavi etmek için eğitilmiş bir sağlık profesyoneli olan dil konuşma terapisti ya da çocuk psikiyatrisi uzmanı tarafından teşhis edilir. Tanı konulması sırasında;
- Kekemeliğin ilk fark edildiği zaman,
- Hangi koşullarda ortaya çıktığı,
- Kekemelik davranışlarının bir analizi,
- Çocuğun konuşma ve dil becerilerinin değerlendirilmesi ile elde edilen veriler gibi çeşitli faktörleri göz önüne alır.
Küçük bir çocuk kekemelik için değerlendirilirken çocuğun kekeme davranışına devam edip etmeyeceği veya fazla ilerlemesinin muhtemel olup olmadığını belirlemeye çalışılır. Bunu belirlerken ailede kekemeli öyküsü, çocukta kekemeliğin 6 ay veya daha uzun sürüp sürmediği ve başka konuşma veya dil problemleri gösterip göstermediği gibi faktörleri göz önünde bulundurur.
Kekemelik tedavisi nasıl yapılır?
Kekeme sorunu bulunan çocukların hepsi tedaviye ihtiyaç duymaz, çünkü gelişimsel kekemelik genellikle zamanla kendi kendine ortadan kalkar. Çocuk psikiyatrisi uzmanı tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirmeden sonra, en iyi tedavi yaklaşımı konusunda bir karar alınabilir. Tedavide kullanılan birkaç farklı yaklaşım mevcuttur. Bireysel farklılıklar ve ihtiyaçlar nedeniyle bir kişi için faydalı olan bir yöntem bir başkası için etkili olmayabilir. Tedavi kekemeliği tamamen ortadan kaldıramayabilir, ancak kişiye aşağıdakilere yardımcı olacak becerileri öğretebilir:
- Konuşma akıcılığını artırmak
- Etkili iletişimi geliştirmek
- Okula, işe problemsiz devam etmek
- Sosyal aktivitelere rahatlıkla katılmak
Kekemeler daha zekidir
“Kekemeliğin altında yatan sebeplerden biri, çocuğun düşünme hızıyla konuşma hızının birbirine uyumlu olmamasıdır” “Çocuk acelecidir, çok hızlı düşünür, ama düşündüklerini ifade etme noktasında konuşması düşüncesine yetişemez. Araştırmalar kekemelerin zekâ ortalamasının genel ortalamanın 14 puan yukarısında, 114 puan civarında olduğunu ortaya koymuştur. Kekemelik asla bir zekâ özrü değildir, aksine kekemeler daha zekidir diyebiliriz.”
Tutum hataları kekemeliğe sebep olabilir
Çocuğun kekemeliğinin bulunduğu ortama, yanındaki kişilere göre değişebildiğini vurgulayan Prof. Tarhan, ebeveyn tutumunun etkisine dikkat çekerek şu bilgileri aktardı: “Örneğin çocuk annesi yanındayken kekelemeye başlar, annesi gittiğinde konuşması düzelebilir. Böyle bir durumda kekemeliği besleyen unsurun aile tutumu olup olmadığı da araştırılmalıdır. Nitekim çocuklarda sonradan ortaya çıkan kekemeliği tetikleyen bir başka unsur da anne-babaların tutum hatalarıdır. Ebeveynlerden biri çok titiz davranıp çocuğun her şeyinin dört dörtlük olmasını, örneğin okuma-yazmayı mükemmel şekilde öğrenmesini beklerken, diğeri bir an önce bir şeyleri okumaya başlamasını isteyebilir.
Çocuk hem annesinin hem de babasının beklentisini aynı anda karşılayamayınca beyin stres hormonu salgılar, çocuk aşırı stres altında kalır. Bazen beyin aşırı korku hormonu da salgılayabilir. Yaşanan stres kimi çocuğun midesine zarar verir; kimi çocukta alerjiler, saç dökülmeleri görülür; kiminin ses tellerini kilitler. Korku hormonu da beynin konuşma ile ilgili alanında koordinasyonu bozar ve çocukta konuşma bozukluğu görülür.