ikiz ya da üçüz bebeklere sahip pek çok anne ve baba bebeklerinin özellikle de aynı yumurta ikizleri iseler onların bireysel kimliklerini nasıl geliştirebileceklerini merak ederler.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Özden Dandul bu sorunun yanıtını yazısında veriyor.
Birbirlerine hem fiziksel olarak çok benzeyen hem de aynı yaşama çevresinde büyüyen çocukların bireysel kimliklerini nasıl daha iyi geliştirebilecekleri hep çok önemli bir soru hatta genellikle kaygı unsuru olmuştur. Oysa ki çocukların mizaç özellikleri, yani doğuştan getirdikleri kendilerine özgü karakter özellikleri anne babaların çocuklarına kazandırdıkları şeyler değildir. Bu gerçeğin anne babalar tarafından hatırlanmasının onların üzerlerinde hissedecekleri baskıyı azaltacağını düşünüyorum.
İkiz ya da üçüzleri olan bazı anne babalarda özellikle doğumdan sonraki haftalarda yaşadıkları kaostan bebeklerinin ihtiyacı olan özel ilgiyi her birine ayrı ayrı verememekten yakınırlar.
Anne babaların bebeklerini beslerken ya da altlarını değiştirirken geçirdikleri zamanlar birebir ilginin verilebileceği özel zamanlardır.
Özellikle 18 ay ve üç yaş arasındaki periyot, çocuğun bireyse farklılıklarını daha bir fark ederek bunu pekiştirmeye çalıştığı bir dönemdir.
İşte bu dönemde anne babaların çocuklarının kimlik gelişimi desteklemek için yapabilecekleri bazı şeyler vardır.
Kimlik Gelişimini Desteklemek için Yapılabilecekler
- İkiz bebeklerinize sesleri birbirinden çok farklı olan isimler verin. Eğer verdiğiniz isimler birbirine çok yakın benzer seslere sahip isimlerse bu durumda da çocuklarınıza uygun takma adlar vererek onlara seslenebilirsiniz.
- İkiz çocuklarınızı bir örnek giydirmemeye özen gösterin. Böylece başkaları da hangisinin hangisi olduğunu karıştırmayacaktır. Çevrenin onları birbirlerine karıştırmaları çocukların kafalarını daha da karıştırır.
- Çocuklarınızın elbiselerini birbirlerinden ayrı muhafaza edin her çocuğun hangi elbiselerin kendisine ait olduğunu bilmeye böylece de kendi giyim tarzını mümkün olduğunca kardeşinden bağımsız olarak geliştirmeye ihtiyacı vardır.
- Çocukların tıpkı kıyafetlerinde olduğu gibi hangi oyuncağın kime ait olduğunu bilmeye ihtiyaçları vardır. Paylaşmanın temel koşulunun önce sahip olmak olduğunun unutulmaması gerekir. Eğer sahip oldukları her ikisine birden ait olursa çocuklar zaman içinde kendilerini ayrı bağımsız bir bireyler olarak algılamakta da zorlanırlar.
- Çocuklarınızdan ‘ikizler’ diye söz etmek yerine her birinin adıyla söz edin böylece çevrenizdekilerde onlardan ‘ikizler’ yerine birbirinden bağımsız ayrı bireyler olarak söz etmeyi öğreneceklerdir.
- Doğum günlerinde küçük de olsa ayrı doğum günü pastalarının yapılması ve her ikisine ortak bir hediye yerine ayrı ayrı hediyeler verilmesi ve çevreninde bu konuda özenli davranması son derece önemlidir.
Yukarıdaki önerileri yaşama geçirirken hepsini aynı anda yapamayabilirsiniz ki bu son derece normaldir.
Özellikle de her biri ile birebir birbirlerinden ayrı zaman geçirmek hem zaman hem de mali bakımdan anne babayı zorlayabilir. Ancak çocuğunuzla 10 dakikalığına bile olsa beraber yürüyüşe çıkmak kısa süreli bile olsa ayrı ayrı her biri ile birebir zaman geçirmek çok önemlidir.
Kısa süreli de olsa özel konuşma zamanlarının yaratılması uykudan önce ya da sabahları baş başa vakit geçirilmesinde büyük yarar vardır.
Kısa süreliğine de olsa ikiz çocukların birbirlerinden ayrı kalmaları her birinin anne, baba, yetişkin ya da bir başka çocukla direkt olarak birebir ilişki kurmasına fırsat sağlar. Ayrıca dil ve kişilik gelişimleri bakımından da zaman zaman ayrı kalmaları gerekir.
Çünkü genellikle ikiz çocuklardan birinin diğerine oranla daha dışa dönük ve konuşkan olduğu durumlarda atak bir şekilde ilişkiyi başlatıp, yönlendirebileceği için görece olarak daha içe dönük olan çocuğun daha da çok içe dönmesine neden olur.
Fakat eğer çocuklarınızı fiziksel olarak ayırmada zorlanıyorsanız ve bu durum çocuklarınızda kaygıya neden oluyorsa çok ısrarcı olmamanız gerekir. Sadece fiziksel ayrılıklar değildir önemli olan eğer her bir çocuğunuz ile de bireysel ilişki kuruyorsanız yine onların kimlik gelişimlerini desteklemiş olursunuz.
Eğer siz çocuklarınızı birbirlerinden farklı bireyler olarak görüp o doğrultuda ilişki kurarsanız çocuklarda kendilerini farklı bireyler olarak algılamayı öğrenirler.
Okul yaşamına gelindiğinde çocukları ayrı sınıflara göndermek konusunda da acele edilmemesi gerekir. Yapılan tüm araştırmalar ve deneyimler özellikle anaokulu döneminde ikiz çocukların aynı sınıfta olmaları gerektiğini önermektedir. Eğer çocukların aynı sınıfta öğrenim yaşamlarına devam etmek gibi bir dilekleri de varsa onları ayırmak konusunda ısrarcı olunmaması gerekir.
Anaokuluna başlayan bir çocuk için aileden ayrılma ve okul yaşamına alışma kendi başına zor bir deneyimdir.
Bir de bu zor deneyime ikizinden de ayrılma eklenecek olursa bu çocuk için oldukça zor bir duruma dönüşür. Eğer ikiz çocuklar zamanından önce birbirlerinden ayrılırlarsa diğerinin nerede ve nasıl olduğu üzerine kaygı duymaya başlarlar. Bu durumda onların konsantre olmalarını sağlıklı bir şekilde sosyalleşmelerini ruh sağlıklarını tehlikeye sokabilir.
İkizlerin birbirlerinden geç ayrılmaları onların kimlik gelişimini geciktirmez ama erken ayrılmaları kimlik gelişimlerini geciktirebilir.
İkiz kardeşlerin birbirleri ile olan ilişkiler evli bir çiftten bile daha yakındır. Onlar ikili bir ilişki içinde olası problemlere başa çıkabilmek konusunda belki de pek çoğumuza göre daha başarılı olabilecekleri bile söylenebilir.
Onların karşı karşıya kaldıkları güçlük bağımsızlaşma kendi başına kalabilme güçlüğüdür. Bu konuda anne babaların çocuklarına verebilecekleri en büyük destek onları bir bütün olarak görmemek ve onlara aynı bütünün parçası şeklinde davranmamaktır.
Çocuklarının bireysel farklılıkların anne baba tarafından fark edilerek bu farklılıkların pekiştirilmesi gerekir.