Ne mi olur? Çocuk babaya oynamaya başlar. Nasıl olsa babasından yüz bulacağından, annenin dedikleri bir kulaktan bile girmez, havaya saçılır sözler, teğet geçer.
2 yaşının getirdikleriyle olur olmaz inatlaşmalara maruz kalan anne, kesin, emin ve tek kelimelik cevaplar şeklinde konuyu kapatmaya çalışırken baba ise dudağı bükük zavallı oğluna sarılıp ‘ama annesi izin ver, yok öyle deme, bırak oynasın, boşver seyretsin, uykusu yok heralde’ demez mi?! İyi de ebeveynlik takım çalışması değil midir? Çocuğun dengeli bir ortamda büyümesi gerekmiyor mu? Biri hep kötü, diğeri hep iyi mi olacak? Anne boşuna mı ‘hayır’ diyor? Baba, annesinden red cevabı alan bebeğini kucağına alıp da avutmaya kalkarsa o çocuk ‘annem acaba beni sevmiyor mu?’ diye düşünmez mi? En azından annesine karşı güveni azıcık da olsa sarsılmaz mı?
Eğer annenin “hayır” dediğine baba “evet” derse bu durum çocukta kafa karışıklığı yaratır, çocuk yapması gereken davranışı değil, işine gelen davranışı sergileyebilir .
Çocuklar konulan sınırları her seferinde daha da zorlayabileceği ve işin içinden çıkılmaz bir hal alabileceği ihtimallerine karşın tutarlı ve kararlı davranmakta yarar vardır.
Anne babalar çocuklarını yetiştirirken ortak anlayışla hareket etmeli ve tutarlı davranmalıdırlar.
Annenin “hayır” dediğine babanın “evet” demesi, ya da bir gün “evet” denilen bir şeye ertesi gün “hayır” denmesi, çocukta bir süre sonra kişiye göre davranma eğilimine neden olabilir.
Birlikte hareket eden ebeveynler, çocuğun olumlu yönde gelişimini destekler ve kendine güvenmesini sağlar.