Bir bebeğin dünyaya gelişi ile hem anne hem de yenidoğan için yeni bir dönem başlar. Doğumdan sonraki 6 haftayı kapsayan ve halk arasında lohusalık dönemi olarak da bilinen bu süreç, yaklaşık 40 günlük bir süre boyunca anne ve bebeğin özel bakıma ihtiyaç duyduğu ve yalnız bırakılmadığı bir zaman zarfıdır.
Lohusalık döneminde mümkün olduğu kadar annenin psikolojisine destek olunurken, bebek bakımı ile ilgili de yardımcı olunmaktadır. Çünkü lohusa kadın, hamilelik sürecini yeni atlatmıştır ve vücudunun toparlanması gerekmektedir.
Bu sırada bebek de annesini tanıyarak güçlü bir bağ kurmaya çalışıyordur. Lohusalığın bitimiyle birlikte de yenidoğan için 40 uçurma diye adlandırılan küçük bir seremoni yapılmaktadır. Halk arasında sıklıkla telaffuz edilen, anne ve yenidoğanın ilk 6 haftasının sonunu ifade eden kırk çıkarmanın birçok faydası olduğuna inanılmaktadır.
Peki kırk uçurmak nedir, nasıl yapılır, bu gelenekle ilgili uygulanan adımlar nelerdir?
Kırkını Uçurmak Ne Demektir?
Çocuğu olsun olmasın herkes, kırk çıkarmayla ilgili doğru yanlış birtakım şeyler muhakkak duymuştur. Bazı kişiler bunun dini bir inanç olduğunu düşünürken, bazı kişiler de eskilerden kalma bir gelenek olduğuna ve yapılmasının ruhani bir yararı olacağına inanmaktadır. Peki aslında bu inanış tam olarak ne ifade ediyor?
Günümüzde doktor kontrolleri başta olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı tam olarak uyulanamasa da, doğumdan sonraki 40 gün boyunca anne ve bebeğin dışarı çıkmaması, istirahat etmesi ve evde yalnız bırakılmaması inanışına dayanan kırk çıkarma, bu dönemin sonunda, yani 40.günde anne ve bebeğin özel bir banyo ritüeli ile ve dualarla yıkanarak ilk gezintilerine çıkması anlamına gelmektedir.
Bebeğin kırkını uçurma, kırk çıkarma, kırklama gibi farklı tabirlerle de anılan bu geleneğin, Anadolu’da yüzyıllardır uygulanan çok eski bir adet olduğuna ve Şaman kültürünün izlerini taşıdığına inanılmaktadır.
Bebeklerde Neden Kırk Çıkarma Yapılır?
Günümüz şartlarında yenidoğanlar üzerinde eski bir geleneğin uygulanmasının sürdürülmesine birçok kişi sıcak bakmamakta ve gerek görmemektedir. Ancak kırk uçurma ritüelinin eski zamanlarda düşünülmüş ve altında yatan çok önemli nedenleri bulunmaktadır.
- Doğum sonrasında annenin vücudunu toparlaması, dikişlerinin kapanması, yaralarının iyileşmesi, dinlenip enerjisini toplayarak eski sağlığına yeniden kavuşması için yaklaşık 40 gün süre gerekmektedir. Bu gelenek, anne eski sağlığına kavuştuğu için bir çeşit kutlama olarak yapılır.
- Bebeğin dünyaya gelişi ile yeni ortamına alışması ve adapte olması için yaklaşık 40 gün süre gerekir. Bu süre boyunca da hijyenik bir ortamda bakımına devam edilir. Bu gelenek ile bebeğin artık dış dünyayla tanışabileceği ve ilk deneyimi kutlanmış olur.
- Anne ve bebek, doğum sonrası 40 gün süreyle birçok hastalığa ve mikroba açık hâldedir. Bu gelenek ile her ikisi de kırklanarak bu süreci üzerlerinden atarlar.
Bebeğin Kırkı Nasıl Çıkarılır?
Asırlardır devam eden bir gelenek olması nedeniyle kuşaklar arası aktarım sırasında bu adet, yöreden yöreye farklılıklar göstermiştir. Bu sebeple, seremoni sırasında birçok kişi hala farklı uygulamalar denemeye devam etmektedir.
Aslında ‘bebeğin kırkı’ gibi bir kavram yoktur. Lohusalığı yaşayan annedir ve annenin kırkı söz konusudur. Eski adetlere göre dünyaya yeni gelmiş bir birey olarak yenidoğanın da bu süre sonunda bir seremoni ile kutlanması gerektiğine inanılır.
Peki bebeklerde kırk nasıl çıkarılır?
- Bir aile büyüğünden ‘kırklama annesi’ olması istenir. Bu kişi anneanne, babaanne veya başka bir bilinçli aile büyüğü olabilir.
- Bu kişi tarafından anne ve bebeğe kırk banyosu yaptırılır.
- Önce bebek, sonra anne hazırlanmış sudan 40 tas su alınarak yıkanır.
- Yıkama sırasında çeşitli dualar da okunur.
- Anne ve bebek yeni ve temiz kıyafetler giyerek hazırlanır.
- Sonrasında 7 ayrı ev gezmesine gidilir. Günümüzde bir gün içinde 7 ayrı kapı dolaşmanın anne ve bebek açısından oldukça yorucu olabileceği için sadece birkaç aile büyüğüne ziyarete gidilmesinin de yeterli olduğu düşünülmektedir.
- Bebeğe, ziyaret edilen evlerdeki kişiler tarafından yumurta, pirinç, un, şeker ve bozuk para gibi çeşitli küçük hediyeler hoş sunumlar ile takdim edilir, merasim tamamlanır.
Bazı adetlere göre, tüm aile yakınları eve çağırılarak kırk mevlidi de yapılmaktadır.
Kırk Banyosu Nasıl Yapılır?
Kırk banyosu, çeşitli malzemeler ile hazırlanan suyla anne ve bebeğin yıkanması esasına dayanır. Bu yıkanmaya yönelik çeşitli adetler vardır. Bu adetlere göre;
- Öncelikle sabahın erken saatlerinde anne ve bebek uyanır.
- Kırklama annesi gelirken yolda ayak basılmamış yerlerden 40 ayrı taş toplar. Taş yerine 40 fasulye veya buğday tanesi de kullanılabilir.
- Aile büyüğü banyo suyunu hazırlar. İçine taş, buğday, altın, gümüş, çeşitli mevsim çiçekleri veya gül yaprakları, nazar boncuğu atar.
- Suya atılacak tüm malzemelerin dezenfekte edilmesi veya temiz olması gerekir.
- Banyo yaptıracak aile büyüğü abdestini alır, ardından bebeğe hazırlanmış sudan 40 tas döker.
- Su dökerken çeşitli dualar okunduğu gibi ‘Su aşağı, boyu yukarı olsun. Ömrü de su gibi uzun olsun!’ gibi iyi dilekler yüksek sesle söylenir.
- Ardından hazırlanmış aynı su ile 40 tas su da anneye dökülür ve kırklama işlemi sona erer.
Kırk Banyosunun Suyuna Atılan ve Ziyaret Sırasında Hediye Verilen Malzemeler Ne İfade Ediyor?
Yöreden yöreye suya eklenen malzemeler değişkenlik gösterse de, banyo suyuna atılan tüm malzemelerin bebeğin ve annenin ömrünü uzatması, onlara iyi bir hayat vermesi dileği ile eklendiği bilinmektedir.
- Altın: Güneşi temsil eder.
- Gümüş: Ayı temsil eder.
- Bozuk para: Bol kazançları olması dileği ile eklenir.
- Gül yaprakları ve mevsim çiçekleri: Bebek güzel koksun diye eklenir.
- Nazar boncuğu: Nazardan koruması için eklenir.
Bu malzemelerden bazıları, kırk gezmesinde ziyarete gidilen evlerde verilen hediyeler arasında da bulunmaktadır. Ziyarete gidilen yerlerde;
- Tuz: Bereketli olsun, tadı tuzu yerinde olsun diye
- Şeker: Ağzının tadı hiç bozulmasın diye
- Pirinç: Bereket getirsin diye
- Yumurta: Sağlıklı olsun diye
- Un: Saçları un gibi beyaz olsun, ömrü uzun olsun diye verilmektedir.
Kırklama Ritüelini Yapmak Şart mıdır?
Kırk uçurmanın dini açıdan hiçbir geçerliliği yoktur. İslâmda, bebeklerde 40 uçurma ile ilgili bir uygulama bulunmamaktadır. Ancak hem din adamlarının hem de bilim insanlarının hemfikir olduğu bir konu bulunmaktadır. Bu uygulama, bir gelenek görenektir.
Dini bir zorunluluğu bulunmadığı gibi bilimsel açıdan da yapılması şart değildir. Fakat hem anne hem de bebek, 40 günlük süre dolana kadar çeşitli hastalıklara karşı açık durumdadır ve bağışıklıkları bu hastalıklara ve mikroplara karşı savaşabilecek kadar kuvvetli değildir. Bu nedenle bu süre zarfında evde dinlenilmesi ve mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması doğru bir hareket olacaktır. Eğer arzu edilirse ve anneyle bebek kendini hazır hissederse, ‘yarı kırk’ olarak tanımlanan 20.günde de banyo ve gezme ritüeli gerçekleştirilebilir.